İstasyonda trenin sesi yankılandı. Akşamın serinliğinde perona yaklaşan kadın, elindeki küçük valizi sıkıca tutuyordu. İnce montunun yakasını kaldırdı ve kalabalığın arasından adımları kararlı biçimde ayrıldı. O kadındı. Eskişehir Eve Gelen Escort olarak çağırdığım kişi… Arife.
Saat tam sekizi gösterdiğinde kapımdaydı. “Tam zamanında geldim, değil mi?” dedi hafif bir gülümsemeyle. İçeri girdi, üzerindeki tren kokusunu içime çektiğimde, onun sadece başka bir şehirden değil, başka bir hayatın içinden geldiğini hissettim.
Arife konuşkan biri değildi. Ama hareketleri, göz teması, sandalyeye oturuş şekli bile bir hikâye anlatıyordu. Ben ona kahve uzattığımda, gülümseyerek “Seninle önce yavaş tanışalım,” dedi. Birlikte olma duygusu, onunla aceleye gelmiyor; ağır ağır, sıcak bir dalga gibi yayılıyordu.
Yavaşça yanıma yaklaştı. Elleriyle saçlarıma dokunduğunda tüm bedenim gevşedi. O an anladım ki bu gece, sadece tensel değil, duygusal bir teslimiyet gecesiydi. Konuşmadan da anlaşabildiğimiz, gözlerle, tenle ve iç çekişlerle şekillenen bir bağ…
Yatakta onun yanında uzanırken bana döndü ve “Ben yolculuğa alışığım,” dedi. “Ama bu gece durmak istedim.” Belki de o gece sadece ben değil, o da aradığı molayı bulmuştu. Yakınlık, bazen tek bir geceyle başlar, ama izleri yıllarca taşınır.
Sabah olduğunda, gideceğini biliyordum. Trene yetişmesi gerekiyordu. Ama odadan çıkarken bana döndü: “İstasyonda karşılaşmamış olsaydık, hiç başlamazdık.” Ve ben artık her tren sesinde onu hatırlayacağımı biliyordum.
Sen de istasyon kokulu bir gecede durmak istiyorsan, Arife seni bekliyor.
Eskişehir Eve Gelen Escort deneyimi, yavaş ama derin bir dokunuşla başlar.